Çok gezen mi yoksa çok okuyan mi bilir? Bu soru geçmişten günümüze kadar hep tartışılmıştır. Açıkçası cevabı da bulunamamıştır. Bazı çevreler çok okuyan demiş, bazı kesimlerde çok gezen daha çok bilir demişler. Aslında isanlar kendilerini geliştirmek için bu tartışmaya girilen tüm olguları denemişlerdir. Günümüzde artık bu tartışmaya çok izleyen mi bilir de eklenebilir.
Geçmişte bir konu hakkında kendini geliştirmek isteyen bir insan seçtiği konu hakkında kendini çok iyi yetiştirmiş, geliştirmiş insanların kitaplarını okuyarak kendilerini geliştiriyorlardı. Örneğin tıp alanında ilerlemek isteyen insan tıp üzerine ne kadar kitap varsa okumalı ve bu yönde ileride olan insanların bilgilerini kitaplardan almalıydı. Ancak bunu yaparsa insan istediği konuda kendini geliştirebilirdi. Geçmişte hatta günümüzde kendini bir konuda geliştirmiş, o konuda uzman saydıklarımız kişilerin çok okuduklarını görürüz.Bir insanın güzel konuşması, bir konuda kendini ifade edebilmesi, kitleleri peşinden sürüklemesi hep okuma ile mümkün olabilir. Kendini geliştirmek isteyen bir insan okumalı, hemde ayırt etmeden önüne ne gelirse okumalı, okuduğunu hayatına eklemesi gerekmektedir. Bunu yapabilen ancak kendini geliştirmiş sayılır. Evet, bu bilgi le ışığında insanın kendini geliştirmesinde, yani her konuda iyi bilmesi için çok okumasına gerektiği yadsınamaz bir gerçektir. Çok okuyan mi yoksa çok gezen mi tartışmasında bu bilgiler ile çok okuyan diyebiliriz.
Tüm bu tartışmalar kapsamında bir de çok okuyanın yanında çok gezenin de çok bilgi sahibi olduğu tartışılmaktadır. Günümüzde sayıları az olsa da eskiden gezgin seyyahlar vardı. Bir bilginin peşinde dünyanın öbür ucuna giden gezginler. Gittikleri yerlerin kültürlerini, gelen göreneklerini ve destanlarını öğrenir ve bunları kendi toplumlarına anlatırlardı. Aslında bu insanların gezgin olmalarının altında yine kendisini geliştirmek istemeleri yatmaktadır. Kendisini geliştirmek isteyen insan, bilginin ve bilmenin peşinden o diyar senin bu diyar benim gezip durmuşlardır. Örnek vermek gerekirse Marko Polo vardır. Avrupa’dan başlayarak Çin'e kadar gezmiş ve geçtiği yerlerin tüm bilgisini kendisinde toplamıştır. Bizim tarihimizde de bir Evliya Çelebi vardır, gezgin olarak. Yine kendini geliştirmek adına anadoluyu baştan başa gezerek dolaşmış ve geçtiği yerler ile alakalı çok kıymetli bilgiler paylaşmıştır. Ünlü Seyahatname isimli bir eser yazarak günümüze kadar bilgilerini ulaştırmıştır. Tartışmaya bu açıdan bakarsak çok gezmenin çok okuyandan daha bilgili olabileceği karşımıza çıkmaktadır. Yani kendini geliştirme konusunda çok gezen daha iyi kendini geliştirmiştir diyebiliriz.
Yukarıda da belirttiğim gibi kendini geliştirme konusunda bu gün bu tartışmaya bir de çok izleyen mi bilir? Eklendi. Bazı kesimlerde artık çok izleyen daha çok bilir kanısında. Bu olgu artık iyice yer edindi bence. Çünkü bilgi çağında yaşadığımız için insanlar merak ettiklerini internette bir tık ötede bulabiliyor. Bununla birlikte artık kendini geliştirmek isteyen insanlar her merak ettiklerini izleyerek öğreniyor. İstedikleri bir kütüphaneye,istedikleri kitabın sayfalarına bir tıkla ulaşabiliyorlar. Örneğin bir ev hanımı nasıl güzel yemek yaparım sorusunu internete yazdığında karşısına yüzlerce site çıkmaktadır. Kendisine en uygun olanı seçerek güzel yemek yapmanın püf noktalarını öğrenebilir. Yine bir konuda kendini geliştirmek isteyen kişi yapacağı iş için onlarca video bulabilir. Artık bir konu ile alakalı o kadar çok video, film var ki insanlar artık okumuyor izliyor. Çünkü görseli takip etmek daha kolaydır. Her ne kadar yazılan yazılar ileriki zamanlara kalsa da artık izlenen bir videoyu da depolamak mümkündür.
Çok fazla uzatmamak adına artık çok okuyan mi, çok gezen mi bilir? Tartışmasına bence çok izleyen mi daha çok bilir? Eklenmiştir. Yine bu tartışmada şunu belirtmek isterim. Çok bilmek konusunda hem çok okumak hem çok gezmek hem de çok izlemek gerekir. Çünkü okumazsak yazacak bir bilgimiz olmaz, gezmezsek başka yerleri başka insanları tanıyamaz bilemeyiz, onlarla alakalı konular konuşamayız. Bu iki olguyu yapmazsak izlenecek ne bir film yapabiliriz ne de bir video hazırlayabiliriz. Kendini geliştirme konusunda bu üç olguda birbiri ile bağlantılı ve ayrılamaz bir gerçektir.
Reklam Alanı
Yorumunuz Onaylandıktan Sonra Görüntülenecektir.
EmojilerEmoticon