Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK hiç şüphesiz bizim olduğu kadar tüm dünya tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Günümüzde bazı kesimler tarafından Gazi'nin yaptıkları sorgulanmaya ve eleştirilmeye çalışılsa da ülkemiz ve türk tarihi için yaptıkları silinemeyecektir.
Halen dahi tüm dünyada büyük bir saygı beslenilen gerçek bir lider, siyaset adamı ve dahi bir komutandır. Elindekinin değerini hiç bilmeyen bir millet olduğumuz içindir ki başka milletler, Atatürk'e inanın bizden daha çok değer veriyorlar. Yaşadığı dönemin şartlarında tarih sahnesinden silinmeye çalışılan Türk halkının eşsiz bir direniş ile yeniden dirilerek 1071 de ki Sultan Alparslan'ın bizlere hediye ettiği bu topraklara ebediyen bize ait olduğunu tüm dünyaya birlikte kabul ettirmiştir. Yaptığı yeniliklerin ne kadar önemli olduğunu ve tüm dünya tarafından kabul edildiğini gösteren en büyük delil uluslararası TİME Dergisine kapak olmasıdır. Atatürk ilk olarak 23 Mart 1923 tarihinde dergiye kapak olmuştur. Dergide ayrıca Atatürk hakkındaki makalede, tarihçi Arnold J. Toynbee'nin görüşlerinden de yararlanılmıştı. Profesör Toynbee, ”Mustafa Kemal Paşa hiç şüphesiz çağdaş tarihin büyük şahsiyetlerinden biridir. hayata saçılan milli hareket ilhamıyla birlikte daha iyi bir dünya için beklemek yerine bir Türk'ün Anadolu'da kendi efendisi olabileceğinin canlı bir örneğidir” diyordu. Yitik bir milletten bugün ki Cumhuriyetin temellerini atan Gazi Mustafa Kemal ilk adım olarak milletin egemenliğini tescillenerek ülkenin ekonomik ve siyasal olarak atağa kalkması için bütün hayatı boyunca çalışmıştır.
Gazi Mustafa Kemal ikinci olarak 21 Şubat 1927 tekrardan dergiye kapak olmuştur. Ancak bu kez kurduğu genç ülkenin çok kısa sürede büyük işler yaptığını ortadoğu ve balkanlarda yeni bir güç yeni bir denge unsuru olarak sahneye çıktığı belirtilmiştir. Cumhuriyet henüz 4'üncü yılında olmasına rağmen %8.5 gibi devasa bir büyüme kaydettiğini, Avrupanın giderek totaliter rejimlerin ortaya çıkmaya başladığını, ancak Atatürk'ün ilke ve inkılapları ile Türkiye Cumhuriyet'nin halkın egemenliğine dayanan diktatörlüğü ve totaliter yönetimi reddettiği belirtilmiştir.
Atatürk'ün siyaset ve devlet adamlığının ne derece ileri olduğunu Hatay'ın ana vatana bağlanmasın da tüm dünya görmüştür. Ancak atamızın ömrü bunu görmeye yetmemiştir. Gazi Mustafa Kemal hatay'ın ana vatana katılması için büyük bir siyaset yürütmüş ve herhangi bir savaş yapmadan, mermi sıkmadan ülkeye toprak kazandırmıştır. Yazımın başında belirttiğim üzere bazı kesimler tarafından Ataturk'ün gerek özel yaşamı gerekse devlet adamlığı üzerinde çok yakışıksız söylemler yapıldığı bilinmemektedir. En basit şekilde şunu söyleyebiliriz. Bugünkü halkın egemenliğine dayalı yönetim sisteminin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'tür. Eğer Atatürk isteseydi yeni kurduğu devlette padişahlığını ilan edebilir, ya da diktatör olabilirdi. Lakin kendisi bunu hiçbir zaman düşünmemiş ve uygulamışmıştır. İste bu yüzdendir ki Atatürk'e çirkin yakıştırma yapılmamalıdır. Evet hataları var midir. Tabi ki hataları olabilir. Hepimiz bir insanız. Hatasız bir kul olmaz. Yaptığı doğruları üst üste koyarsak terazinin ne kadar ağır olacağını hepimiz sağlıklı düşünürsek görebileceğizdir.
Reklam Alanı
Yorumunuz Onaylandıktan Sonra Görüntülenecektir.
EmojilerEmoticon