Anne, baba ve çocuklardan meydana gelen, küçük grubu oluşturan aile; içindeki bireylerle birlikte bir bütün oluşturur. İster çekirdek aile olsun ister geniş, bireyler arasında sıkı bir sevgi bağı vardır. Bu bağ, sorumluluk sahibi bir ailede, özellikle de çocukluk döneminde daha kuvvetli olmakla birlikte eğitim hayatı boyunca, hatta bir ömür devam eder.
Çocuklar belli bir yaşa geldiklerinde ebeveynlerinden bağımsız da olacaktır elbet. Her ne kadar kendi hayatını kuracak konuma gelseler bile, sevgi ve ilgi bağları aileden kopmayacaktır. Bu bağ ne kadar kuvvetliyse, çocuk da kendini o kadar güvende hissedecek, çözemediği bir problemi olduğunda çok rahat bir şekilde ailesine başvurabilecektir.
Çocuklar genellikle her şeyini ailesiyle veya arkadaşlarıyla paylaşırlar. Bunun bilincinde olan ebeveynler, evladı belli bir yaşa geldiğinde - mesela, ergenlik dönemi gibi- onların bazı problemlerle de karşılaşabileceğinin farkındadırlar. Çocuk, ilk eğitimini aileden aldığı için anne baba, onlara hayatla ilgili bilgiler de vermeli. Zorlandıkları, çözemeyeceği bir problemleri olduğunda onlar da rahatlıkla ailesine danışmalılar. Bu da ebeveynlerin aile içinde çocuklarına karşı tutumlarına bağlıdır.
Aile içinde iletişim kopuklukları varsa çocuğun her şeyini ailesiyle paylaşması mümkün olmayacaktır. Bu durumda belki de içine kapanacak, problemlerini bile kendi dünyasında çözmeye çalışacak, çözüm bulamadığında yanlış kapıları çalacak; en önemlisi de sevgiyi ve ilgiyi hep dışarıda aramaya başlayacaktır.
Bilinçli anne babalar, çocuklarının her zaman yanında olurlar. Çocuğun en ihtiyaç duyduğu şey, sevgi ve ilgidir. Kendisini ailesine karşı güvende hisseden çocuklar, problemlerini de rahatlıkla paylaşırlar. Aksi halde, bunu sağlayamayan ebeveynler çocuklarını adeta kaybetme noktasına gelirler. Kötü alışkanlıklara başlamanın da en önemli sebebi, onların ailesine söyleyemediği problemlerdir belki de. Çocuklarımızı sevgi, ilgi, güven ve huzurdan mahrum bırakmayalım ki her şeyi uzaklarda aramasınlar!
Çocuklar belli bir yaşa geldiklerinde ebeveynlerinden bağımsız da olacaktır elbet. Her ne kadar kendi hayatını kuracak konuma gelseler bile, sevgi ve ilgi bağları aileden kopmayacaktır. Bu bağ ne kadar kuvvetliyse, çocuk da kendini o kadar güvende hissedecek, çözemediği bir problemi olduğunda çok rahat bir şekilde ailesine başvurabilecektir.
Reklam Alanı
Çocuklar genellikle her şeyini ailesiyle veya arkadaşlarıyla paylaşırlar. Bunun bilincinde olan ebeveynler, evladı belli bir yaşa geldiğinde - mesela, ergenlik dönemi gibi- onların bazı problemlerle de karşılaşabileceğinin farkındadırlar. Çocuk, ilk eğitimini aileden aldığı için anne baba, onlara hayatla ilgili bilgiler de vermeli. Zorlandıkları, çözemeyeceği bir problemleri olduğunda onlar da rahatlıkla ailesine danışmalılar. Bu da ebeveynlerin aile içinde çocuklarına karşı tutumlarına bağlıdır.
Aile içinde iletişim kopuklukları varsa çocuğun her şeyini ailesiyle paylaşması mümkün olmayacaktır. Bu durumda belki de içine kapanacak, problemlerini bile kendi dünyasında çözmeye çalışacak, çözüm bulamadığında yanlış kapıları çalacak; en önemlisi de sevgiyi ve ilgiyi hep dışarıda aramaya başlayacaktır.
Bilinçli anne babalar, çocuklarının her zaman yanında olurlar. Çocuğun en ihtiyaç duyduğu şey, sevgi ve ilgidir. Kendisini ailesine karşı güvende hisseden çocuklar, problemlerini de rahatlıkla paylaşırlar. Aksi halde, bunu sağlayamayan ebeveynler çocuklarını adeta kaybetme noktasına gelirler. Kötü alışkanlıklara başlamanın da en önemli sebebi, onların ailesine söyleyemediği problemlerdir belki de. Çocuklarımızı sevgi, ilgi, güven ve huzurdan mahrum bırakmayalım ki her şeyi uzaklarda aramasınlar!
Yorumunuz Onaylandıktan Sonra Görüntülenecektir.
EmojilerEmoticon