Bütün toplumlarda, bütün dinlerde selam ve dua kavramları çok önemli bir yere sahiptir. Her din kendi mensuplarına aralarında selami yaygınlaştırmaları yönünde telkinlerde bulunmaktadır. Bilindiği üzere insanlar birbirleri arasındaki ilk iletişime selam ile başlamaktadır. Selamı ne kadar güzel verirsek karşımızdaki kişiyle o kadar güzel iletişim kurabiliriz. Şu hususu üzülerek belirtmek isterim ki selamlaşmak konusunda yabancılar bizden daha ileridedir. Başka ülkelerde insanlar yolda yürürken hiç tanımadıkları insanlara bile selam verebilmekte iken bizim ülkemizde insanlar kapı komşusuna bile bir selam vermemektedir. Aslında dinimiz islam selamlaşma konusuna çok değer vermiştir. İki cihan serveri paygamber efendimiz hz. Muhammed (s.a.s) bir hadisinde "aranızda selami yayın"diye buyurmuştur. Yüce Rabbimiz kuran'da Nur süresinin 27. ayetinde "Ey iman edenler! Evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissetirip (izin alıp) ev sahiplerine selam vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor" diye buyrulmustur. Selam ve selamlasmak ile ile ilgili birçok hadis ve sure örnek gösterilebilir. En önemlisi de kendi yuvamiza bile selam vermeden girmemeliyiz, zira eğer selam siz eve girersek bizle birlikte şeytan da evimize girecek ve eşinizle çocuğunuzla aranıza nifak sokmaya çalışacaktır. Eğer kapıdan selam vererek girersek şeytan o eve uğrayamayacaktir.
Değinmek istediğim bir diğer konu da dua konusudur. Dua bizim Rabbimiz ile aramıza aracı koymadan konuşabilmemizdir. Evet Rabbimizle konuşmaktan bahsediyorum. Ne güzel bir şey değil mi? Kendi durumumuzu içimizden geçenleri, isteklerimizi, dileklerimizi aracısız direkt olarak alemlerin sahibine aktarmak. Burda su soru aklımıza gelebilir. Madem Allah herşeyi hakkiyla bilen ve görendir, bizim halimizi görmüyor mu ki , bizim gönlümüzden geçenleri bilmiyor mi ki bizden sözlü olarak duymak istiyor? Tabiki de Rabbimiz bizim tüm halimizi hakkıyla görüp bilendir. Onun iradesi dışında bir yaprağın bile kimildayamayacagi aşikardır. Ancak bizim kendimizle alakali olan istek, ve dileklerimizi bizden duymak ister, ister ki kulum kendi acizliğini bilsin, beni tanısın ve bana güvensin. Yoksa bizim gibi kendine bile faydası olmayan aciz kullarin kendisini yüceltmesine ihtiyacı yoktur. Kuran'da Furkan süresinde 77. Ayette mealen şöyle buyrulmaktadir. "(Ey Muhammed) deki duanız olamasa Rabbim size ne diye değer versin" işte bu ayet duanin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. Önemli olan kulun yani bizim kendisini bilmemiz ve onu tesbih etmemizdir. Dua okadar büyük bir silahtir ki hiç olmaz denilen şeyler Allah'ın izniyle hemen oluverir. Çok zor görünen olaylar bir anda oluverir. Duanin başka bir boyutu ta din kardeşin için yapılan dua dir. Zira başkası için yapılan duada riya olmayacağından kabul olunma ihtimali daha yüksektir. Sevdiklerinize bu yüzden bolca dua etmeliyiz. Önemi bir noktada şudur. En önemli dua ise faaliyete çevrilen dua dir, yani fili yapılan dualarda daha makbul olunacağı unutulmamalıdır. Bir örnek veririsek zengin olmak isteyen bir kimsenin bunun için çok çalışması gibi.
Son sözler olarak selam ve duayı göz ardı etmeyelim. Tüm hayatımıza entegre ederek, en başta ailemizden başlayarak çevremize bu değerleri yaymaliyiz. Selam ve dua ile...
Değinmek istediğim bir diğer konu da dua konusudur. Dua bizim Rabbimiz ile aramıza aracı koymadan konuşabilmemizdir. Evet Rabbimizle konuşmaktan bahsediyorum. Ne güzel bir şey değil mi? Kendi durumumuzu içimizden geçenleri, isteklerimizi, dileklerimizi aracısız direkt olarak alemlerin sahibine aktarmak. Burda su soru aklımıza gelebilir. Madem Allah herşeyi hakkiyla bilen ve görendir, bizim halimizi görmüyor mu ki , bizim gönlümüzden geçenleri bilmiyor mi ki bizden sözlü olarak duymak istiyor? Tabiki de Rabbimiz bizim tüm halimizi hakkıyla görüp bilendir. Onun iradesi dışında bir yaprağın bile kimildayamayacagi aşikardır. Ancak bizim kendimizle alakali olan istek, ve dileklerimizi bizden duymak ister, ister ki kulum kendi acizliğini bilsin, beni tanısın ve bana güvensin. Yoksa bizim gibi kendine bile faydası olmayan aciz kullarin kendisini yüceltmesine ihtiyacı yoktur. Kuran'da Furkan süresinde 77. Ayette mealen şöyle buyrulmaktadir. "(Ey Muhammed) deki duanız olamasa Rabbim size ne diye değer versin" işte bu ayet duanin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. Önemli olan kulun yani bizim kendisini bilmemiz ve onu tesbih etmemizdir. Dua okadar büyük bir silahtir ki hiç olmaz denilen şeyler Allah'ın izniyle hemen oluverir. Çok zor görünen olaylar bir anda oluverir. Duanin başka bir boyutu ta din kardeşin için yapılan dua dir. Zira başkası için yapılan duada riya olmayacağından kabul olunma ihtimali daha yüksektir. Sevdiklerinize bu yüzden bolca dua etmeliyiz. Önemi bir noktada şudur. En önemli dua ise faaliyete çevrilen dua dir, yani fili yapılan dualarda daha makbul olunacağı unutulmamalıdır. Bir örnek veririsek zengin olmak isteyen bir kimsenin bunun için çok çalışması gibi.
Son sözler olarak selam ve duayı göz ardı etmeyelim. Tüm hayatımıza entegre ederek, en başta ailemizden başlayarak çevremize bu değerleri yaymaliyiz. Selam ve dua ile...
Reklam Alanı
Yorumunuz Onaylandıktan Sonra Görüntülenecektir.
EmojilerEmoticon